Planlı davranış teorisi (TPB), sağlık davranışı değişikliği de dahil olmak üzere insan davranışını anlamamıza ve tahmin etmemize yardımcı olan köklü bir psikolojik modeldir. Sağlıklı davranışları benimsemeye yönelik bireysel tutum ve niyetlerin şekillenmesinde hayati rol oynayan temel bileşenlerden oluşur.
Planlı Davranış Teorisinin Temel Bileşenleri
TPB üç ana bileşenden oluşur:
- Tutum : Bu bileşen, kişinin davranışsal sonuca ilişkin değerlendirmesini ifade eder. Egzersiz veya sağlıklı beslenme gibi bir sağlık davranışına karşı olumlu bir tutum, o davranışı gerçekleştirme olasılığını artırır. Tutumlar, davranışın sonuçlarına ilişkin inançlardan ve bu sonuçların öznel değerlendirmesinden etkilenir.
- Sübjektif Normlar : Sübjektif normlar, belirli bir davranışın gerçekleştirilmesi veya gerçekleştirilmemesi yönünde algılanan sosyal baskıyı yansıtır. Bu normlar aile, arkadaşlar ve sağlık uzmanları gibi önemli kişilerin etkisini içerir. Algılanan sosyal baskı ne kadar güçlü olursa bireyin normlara uyma ve davranışı gerçekleştirme olasılığı da o kadar artar.
- Algılanan Davranışsal Kontrol : Bu bileşen, bir davranışı gerçekleştirmenin algılanan kolaylığını veya zorluğunu ifade eder. Algılanan engeller, öz yeterlilik ve kontrol inançları gibi faktörleri kapsar. Algılanan davranışsal kontrolü yüksek bireylerin sağlık davranış değişikliğini başlatma ve sürdürme olasılıkları daha yüksektir.
Sağlık Davranışı Değişikliği ile İlişkisi
TPB'nin temel bileşenlerinin sağlık davranışı değişimi üzerinde önemli etkileri vardır ve Sağlık İnanç Modeli ve Transteorik Model gibi sağlığın teşviki ve geliştirilmesi teorileriyle uyumludur.
Davranış
Sağlık davranışı değişimi bağlamında tutum, bireylerin sağlıklı davranışlarda bulunma motivasyonunu şekillendirmede önemli bir rol oynar. Tutumlar, sağlık davranışlarının sonuçları ve sonuçlarına ilişkin inançları etkileyerek bireyin sağlıklı alışkanlıkları benimseme ve sürdürme kararını etkileyebilir. Sağlığın teşviki ve geliştirilmesi müdahaleleri genellikle bilgi sağlayarak, yanlış anlamaları gidererek ve sağlık davranışı değişikliğinin olumlu sonuçlarını vurgulayarak tutumları değiştirmeyi amaçlar.
Öznel normlar
Sübjektif normlara yansıyan algılanan sosyal baskı, bireylerin sağlık davranışı seçimlerini önemli ölçüde etkileyebilir. Sağlığın teşviki ve geliştirilmesi çabaları genellikle sosyal destek ağları, rol modelleri ve kültürel açıdan anlamlı mesajlar gibi sosyal etkilerden yararlanarak öznel normları hedefler. Müdahaleler, sosyal normları ele alarak olumlu sağlık uygulamalarını teşvik edebilir ve bireyleri, davranışlarını algılanan sosyal beklentilerle uyumlu hale getirmeye teşvik edebilir.
Algılanan Davranışsal Kontrol
Algılanan davranışsal kontrol, bireyin güveni ve sağlık davranışı değişikliğini başlatma ve sürdürme yeteneği ile doğrudan ilgilidir. Sağlığı geliştirme programları, engelleri ele alarak, beceri eğitimi sağlayarak ve öz yeterliliği teşvik ederek algılanan davranışsal kontrolü geliştirmeye odaklanır. Müdahaleler, bireylerin sağlıkla ilgili eylemleri üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmalarını sağlayarak, sağlıklı davranışların benimsenmesini kolaylaştırabilir ve öz düzenlemeyi geliştirebilir.
Genel olarak Planlı Davranış Teorisi, bilişsel süreçleri ve sağlık davranışı değişikliğinin belirleyicilerini anlamak için kapsamlı bir çerçeve sağlar. Temel bileşenleri, bireylerin niyetlerini ve eylemlerini etkileyen faktörlere ilişkin değerli bilgiler sunarak etkili sağlığın teşviki ve geliştirilmesi stratejilerinin geliştirilmesi için bir temel görevi görmektedir.